1 Gün: GaziantepSayın Misafirlerimiz , Gaziantep havalimanında bizleri bekleyen rehberimizle buluşmanın ardından kahvaltı için yöresel lezzetleri bulabileceğimiz Köye hareket ediyoruz. Burada köyde bulunan hanımların ellerinden çıkan taze ekmek,sıkma,gözleme ve diğer doğal köy ürünlerinden oluşan tamamen organik köy kahvaltımızı yapıyoruz. Kahvaltı sonrasında özellikle sabahları tüketilen ev yapımı kaymak ve Antep fıstığı ile yapılan katmer salonuna gidiyoruz. Katmer salonunda bizleri karşılayan usta ile çay eşliğinde atölyede katmerin hikâyesini dinliyoruz. Kısa bir sohbetin ardından tezgâhımıza geçip ustanın eşliğinde hamurumuzu ince ince açıp katmerimizi yapmaya başlıyoruz. Pişmeye hazır olan katmerlerimizi taş fırına sürüp 5-10 dakikalık pişirmenin ardından kendi ellerimizle yaptığımız katmerlerimizin tadına bakıyoruz. Bu güzel anı fotoğraf çekimi ile ölümsüzleştiriyoruz. Sonrasında şehrin önemli bir gezi destinasyonu olan Zeugma Mozaik Müzesini geziyoruz. Rehberimizden mozaiklerin hikâyesini ve tarihini dinliyoruz. Mozaik Müzesi gezimizin ardından sosyete kasabına gidiyoruz. Bizleri bekleyen hünerli kasabımızla buluşup kesilmiş kuzunun parçalanmasını izliyoruz. Kuzunun hangi bölgesindeki eti hangi yemeğe iyi olur kasabımızdan öğreniyoruz. Kendi yemeğimizi yapmak için hazırlanan tezgaha geçip usta eşliğinde yemeğimizi hazırlıyoruz. Etimizi yöresel baharatlarla hazır ettikten sonra kendi ellerimizle etimizi pişiriyoruz. Kendi servisimizi hazırlayıp afiyetle yemeğimizi yiyoruz. Daha sonra şehrin en eski yerleşim alanlarından biri olan Şehreküstü mahallesini geziyoruz. Burada dar tarihi sokaklarda yürüyoruz rehberimizden bölge hakkında bilgi alıyoruz. Bu mahallede bulunan Milli Mücadele Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Gaziantep Savunması sırasında şehit düşen 6317 şehidimizin izlerini taşıyan bu müzede Gaziantep halkının şehirlerini zor şartlar altında nasıl kurtardıklarına şahit oluyoruz. Müze gezimizin ardından otelimize hareket ediyoruz. Otele yerleştikten sonra belirlenen saatte buluşup yöresel lezzetleri bulabileceğimiz Mutfak Sanatları Müzesi’ne gidiyoruz. Burada azar azar tadımlık şehrin unutulan en eski yemeklerinden yeme fırsatımız olacak. İsteyen misafirler de mutfağı ziyaret edebilir. Akşam yemeği sonrasında otele hareket edip, konaklamamızı Gaziantep’teki otelimizde gerçekleştiriyoruz.
2 Gün: GaziantepHerkese GünaydınJ Sabah saatlerinde kahvaltımızı alacağımız restauranta gidiyoruz. Şehirde özellikle sabah erkenden tüketilen ve kışın antibiyotik yerine geçen Eti ve ilikli kemikleri önceden 10-15 saat kısık ateşte pişirerek hazır eden ustamızdan Beyranımızın nasıl hazırlandığını nasıl servis edildiğini dinliyoruz. Sonrasında Etleri lif lif ayırıyoruz, baharat ve pirinci yöremize özgü bakır sahanlara koyuyoruz. Koyun etinin lezzeti ve yumuşaklığı, pirincin et ile olan güzel uyumunu izliyoruz ve Kahvaltımızı Beyran eşliğinde alıyoruz. Kahvaltı sonrası Bey Mahallesine hareket ediyoruz. Eski bir Ermeni yerleşim alanı olan bu mahallede bir konağa uğrayıp bölgeye özgü kömürde sütlü menengiç kahvesi içme fırsatımız olacak. Aynı zamanda bu konak kendine özgü mimari yapısı ile de dikkat çekiyor. Rehberimizden bilgi aldıktan sonra,1933 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün şehrimizi ziyaret ettiği sıralarda bu mahallede konakladığı için Bey Mahallesi denmiştir. Burada Atatürk Anı Evi’ni ziyaret ediyoruz. 1800 yıllarında inşa edilen Ermeni cemaatinin önemli mabedi olan Saint Marry Kilisesi (Kurtuluş Camii) görüp turumuza devam ediyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün Gaziantep halkına konuşma yaptığı balkonu görüp Kendirli Gazi Kültür Merkezine geçiyoruz. Burada kısa bir sinevizyon gösterisi sonrası biraz acıkıyoruz ve yöresel lezzetler tadabileceğimiz restaurantımıza gidiyoruz. Bizler için hazırlanan tezgaha geçip ustadan kısa bir bilgi alıyoruz. Gaziantep’in ev yemeklerini yapmak için malzemeleri ve baharatlarını kendi ellerimizle özenle seçip hazırlıyoruz. Sonrada tadımlık olan kendi yemeğimizi kendimiz hazırlayıp pişiriyoruz ve afiyetle yiyoruz. Öğle yemeği sonrasında şehrin en önemli lezzetlerinden olan baklava yapımı için atölyeye geçiyoruz. Burada ustamızla tanışıp baklavanın hikâyesini dinliyoruz. Yine bizler için hazırlanan tezgaha geçiyoruz. Hamurlarımızı oklava ile ince ince açıp adeta bir tül gibi inceltiyoruz. (Hamuru en ince açan misafirimize ustamızın bir hediyesi olacaktır.) Kendi baklavamızı yapmaya başlıyoruz. Antep fıstığı, tereyağ, kaymak ve özel baklavalık undan oluşan tatlımızın her aşaması aslında ayrı bir maharet ve emek istiyor. Usta eşliğinde hazırlamış olduğumuz baklava tepsisini meşe odunu yakılarak hazırlanan 200-300 derecedeki taş fırına veriyor ve pişmesini bekliyoruz. Yenmeye hazır olan 1 tepsi baklavamızı “ tatlı yiyelim tatlı konuşalım diyerek” güzel bir sohbet eşliğinde yiyoruz. Sonrasında Hamam ve Mutfak Müzesini gezip rehberimizden bilgi alıyoruz. Şehrin kalbinde yer alan tarihi hanları ve çarşı gezimizi yapıyoruz. Zeytin hanı, Bakırcılar Çarşısı, Almacı Pazarı bunlardan birkaçı. Çarşı gezimizin ardından yöresel mimarisi ile dikkat çeken Tahmis Kahvesi’ne gidiyoruz. Bir kahvenin 40 yıllık hatırı var deyip kahvemizi yudumluyoruz. Kahve muhabbetimizin ardından Gaziantep’in hamamlarını,hamama giren terler, düğüne giden oynar deyip tarihi bir hamama girip hamam sefası yapıyoruz. Burada çiğ köftemizi yoğurup çiğ köfte eşliğinde fasıl yapıyoruz. (Aman dikkat hamam sıcaktır, çiğ köftelerimiz acıdır!) Tarihi hamam sefası sonrası otele hareket ediyoruz. Biraz dinlendikten sonra. Akşam yemeği için Gaziantep’in yöresel lezzetlerini bulabileceğimiz restauranta gidiyoruz. Beyaz önlüklerimizi giyip Gaziantep’in olmazsa olmazlarından yuvalama yemeğini yapmak için ustamızın dinlendirdikten sonra hazırladığı köfte harçlarını nohut büyüklüğü halinde parçalar koparıp avuç içerisinde yuvalamaya başlıyoruz. En kısa sürede en küçük yuvalamaları yapan misafirimize ustamızın hediyesi olacak! Diğer yemeklerin de hikâyesini ustamızdan dinleyip bilgi aldıktan sonra ve hazırladığımız sofraya hep beraber oturuyoruz. Afiyet olsun efendim! Akşam yemeği sonrasında otele hareket edip, konaklamamızı Gaziantep’teki otelimizde gerçekleştiriyoruz.
3 Gün: Gaziantep - Birecik - HalfetiHerkese Günaydın! Günün ilk ışıkları ile ciğer ziyafetine gidiyoruz. Bizler için hazırlanan tezgahta taze kuzu ciğerlerimizi ince ince doğrayıp, pişiriyoruz. Kendi pişirdiğimiz ciğerleri afiyetle yiyoruz. Tatlı bir anı olarak da hafızalarınızda, tadı da damaklarınızda mutlaka kalacaktır. Ayrıca bulunduğumuz restaurantta sabahın erken saatlerinde yöre insanlarımızın yemek yeme isteğine şahit olacaksınız. Burada insanların sırf karınları doysun diye yemek yemediğini anlayacaksınız. Daha sonra yaklaşık 1 bucuk saatlik yolculuk sonrası Fırat nehri üzerinde bulunan 2000 yılında yarısı suyun altında kalan Halfeti’ye varıyoruz. Burada bizi bekleyen tekneye binip zevkli bir tekne turu ile çevre gezisi yapıyoruz. Tarihi Rumkale ve batık köy olan Savaşan köyünü ziyaret edip rehberimizden bölge hakkında bilgi alıyoruz. Tekne turu sonrası Birecik’te bulunan ve efsanevi bir kuş türü olan Kelaynak Üreme Çiftliğini ziyaret edip onları görme fırsatımız oluyor. Kelaynak kuşları ziyaretinin ardından Fırat kıyısında bulunan restauranta hareket ediyoruz. Bölgenin en önemli lezzetlerinden olan ve Türkiye’de sadece Fırat nehrinde yaşayan Şabut balığı, Birecik’e özgü haşhaş kebabı ve Patlıcan kebabından oluşan menümüzün nasıl pişirildiğini ve servis edildiğini ustamızın mutfağında görüyor ve afiyetle her birinin tadına bakıyoruz. Öğle yemeği sonrasında fıstık bahçesine uğrayıp fıstık topluyoruz. Fıstığın hikayesini bizzat köylülerden dinleyip bu anı fotoğraf ile ölümsüzleştiriyoruz. Daha sonrasında Gaziantep şehir merkezine hareket ediyoruz. Yöresel ürünlerin alışverişi ve hediyelik baklava için serbest zamanımız oluyor. Belirlenen yerde ve zamanda buluşma ve havalimanına hareket ediyoruz.